Önce İstiklal Caddesini gezip en son buradan 1 ıslak hamburger ve 1 limonata almayı unutmayın. "Iyyyy" demeyin, deneyin.
Beylerbeyi'ne gelip önce Beylerbeyi Sarayı'nı,sonra İskele mevkiine gezin.İsterseniz tarihi çay bahçesinde oturun,isterseniz diğer kafelerde.Eğer müze gezisi sizi acıktırdıysa bir yarım kokoreç yiyin.
İsterseniz sadece yürüyün. Manzaranız sadece boğaz manzarası ve koru. İsterseniz Fethipaşa Köşkü'nde arkadaşlarınızla hem bir şeyler atıştırım, hem de sohbet edin.
Aşık olduğu adama, Galata Kulesi'ne kavuşamayan denizin ortasındaki küçücük yer. Yanına gidebileceğiniz gibi elinizde sahlep ile manzarasını da seyredebilirsiniz.
Aşık olduğu kıza kavuşması hayal olan emektar ve yorgun kule. Karaköy'den Tünel ile yukarı çıkın, sonra yürüyerek Karaköy'e geri inin. Galata hemen yolun yanıbaşında sizi bekliyor.
Kimilerine göre manzarası korkutucu, kimilerine göre büyüleyici. Elinizde Türk kahveleri ile hem sohbet edip hem İstanbul'u izleyebileceğiniz bir yer.
Hiç bir şey almanıza gerek yok. Keşmekeşi İstanbul'u anlatan, kokusu İstanbul'u tanıtan çarşı...
Eski İstanbul... Onlarca tarihi eserin, binlerce farklı insanın aynı anda bulunduğu yer.
İstanbul'un apayrı bir köşesi. Elleriniz cebinizde gezerken bile rahatladığınızı hissedebileceğiz bir yer. Eğer bir yerli "Vahhh yavrum, n'oldu senin suratına öyle?" derse şaşırmayın, güneş yanığıdır.
Hırçin bir sahili olan güzel bir kasaba... İsterseniz yeşil alanlarında dolanın, isterseniz denize girin.
Denizin hemen ayaklarınızın dibinde olduğu bir çay bahçesi bulunan yer. Nezih, şirin...
